I showed her my room.
- Ona kendi odamı gösterdim.
Will you show me the picture?
- Bana resmi gösterir misin?
Will you show me on this map, please?
- Bana bu haritada gösterirmisiniz, lütfen?
Show me another camera.
- Bana başka bir kamera göster.
Jim makes a point of jogging three miles every day.
- Jim günde üç mil koşmaya özen gösterir.
Compasses point north.
- Pusula kuzeyi gösterir.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
The teacher will illustrate how to do it.
- Öğretmen onun nasıl yapılacağını gösterecek.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
I want to show you a spectacular view.
- Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
I went in the direction my friend indicated.
- Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
The sign indicates the way to go.
- Sinyal gidecek yolu gösterir.
This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.
- Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.
- Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.
In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.
- Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
The attack was shown on video.
- Saldırı videoda gösterildi.
All verbs are indicated in bold text.
- Tüm fiiller koyu metinde gösterilir.
I went in the direction my friend indicated.
- Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
She displayed her talents.
- O, yeteneklerini gösterdi.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
If you see the lion baring its teeth, don't think that the lion is smiling at you.
- Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
Thanks for showing me the way.
- Bana yolu gösterdiğiniz için teşekkürler.
The teenager is showing off his new car.
- Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
He never made a display of his learning.
- O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
There is no sign indicating that this is a meeting room.
- Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
Dan began displaying symptoms of Alzheimer's.
- Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.
Tom demonstrated how to core an apple.
- Tom elmanın göbeğini nasıl çıkaracağını gösterdi.
You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
- Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
There were no tickets available for Friday's performance.
- Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
Tom didn't clap after Mary's performance.
- Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.
These letters reveal her to be an honest lady.
- Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.