görme yeteneği

listen to the pronunciation of görme yeteneği
Türkçe - İngilizce
sight

He lost his sight in the accident. - Kazada görme yeteneğini yitirdi.

Tom lost the sight in one of his eyes in a traffic accident. - Tom bir trafik kazasında gözlerinden birinde görme yeteneğini kaybetti.

eyesight

Tom has good eyesight. - Tom'un iyi görme yeteneği var.

Tom's eyesight isn't as good as it used to be. - Tom görme yeteneği eskisi kadar iyi değil.

geleceği görme yeteneği
second sight
görülemeyen şeyleri görme yeteneği
clairvoyance
Türkçe - Türkçe
göz nuru