göre teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- according to
Cut your coat according to your cloth.
- Ayağını yorganına göre uzat.
According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
- ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- according
According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
Cut your coat according to your cloth.
- Ayağını yorganına göre uzat.
- by
- in compliance with
- (Dilbilim) in comparison with
- by the fact
- in view of
- on
- under
You can't understand how much I love Mary, right?
- Mary'yi ne kadar sevdiğimi göremiyorsun, değil mi?
Few scientists understand the theory of relativity.
- Görecelik teorisini az sayıda bilimci anlıyor.
- (Latin) secundum
- accord
According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- in accordance with
We played the game in accordance with the new rules.
- Oyunu yeni kurallarına göre oynadık.
In accordance with Japan's constitution, the emperor is a symbol of the Japanese state and the unity of the Japanese people.
- Japonya anayasasına göre imparator, Japon devletinin ve Japon halkının birliğinin sembolüdür.
- pursuant
- accordingly
You must judge the situation and act accordingly.
- Durumu tartmalı ve ona göre hareket etmelisin.
Plan your life accordingly.
- Hayatınızı buna göre planlayın.
- than
Will we have more snow this year than last year I wonder.
- Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.
There were fewer accidents this year than last.
- Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.
- by the side of
- since, as, seeing as how: Ahtapot piştiğine göre artık yiyebiliriz. As the octopus is cooked, now we can eat it
- according as
- with respect to
These sentences only differ with respect to tense.
- Bu cümleler zamana göre farklı.
- in pursuant of
- according to, considering, as to, in respect of, in accordance with
- for
No one doubts her fitness for the post.
- Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
You are doing well for a cub reporter.
- Acemi bir muhabir olarak görevini iyi yapıyorsun.
- for all
I have an important mission for all of you.
- Hepiniz için önemli bir görevim var.
Tom might be dead for all we know.
- Tom bütün bilgimize göre ölü olabilir.
- in (one's) opinion
- in respect of
- (which is) right for, (which) suits: Bu tasma tam bizim köpeğe göre. This collar is just right for our dog
- as regards
- considering
Tom did well considering his age.
- Tom yaşına göre iyi yaptı.
- per
She performed her duties.
- O, görevlerini yaptı.
You must perform your duty.
- Görevini yerine getirmelisin.
- after
When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.
- Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.
The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.
- Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı.
- inasmuch as
- pursuant to
- according to, as to, in respect of, with respect to
- compared to
Compared to her, I am very impractical.
- Ona göre, çok elverişsizim.
Compared to her, I'm very impractical.
- Ona göre, çok beceriksizim.
- {e} to
- kilise kanununa göre belirlenen
- canonical
- göre göre
- blatantly
göz göre göre öldü.
- göre göre
- flagrantly
- göre göre
- overtly
- göre davranmak
- go by
- göre davranmak
- act on
- göre davranmak
- act upon
- göre hareket etmek
- go by
- göre hiçbir şey
- nothing to
- göre önemsiz
- nothing to
- görünüşe göre
- apparently
Tom was apparently in Boston last winter.
- Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.
Apparently, the bus is late.
- Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
- görünüşe göre
- seemingly
- görünüşe göre
- on the face of
- görünüşe göre
- as it seems
- gönlüme göre
- after my own heart
- gönlüne göre
- after his own heart
- gönlüne göre
- after one's own heart
- gönlüne göre
- after one's heart
- gönlüne göre
- according to one's heart's desire
- gönülüne göre
- after one's own heart
- görünüşe bakılırsa/göre
- apparently, as far as can be seen, judging by appearances
- görünüşe göre
- to all appearances
- görünüşe göre
- in outward show
- görünüşe göre
- in appearance
- göz göre göre
- openly, publicly, with one's eyes open
- -e göre
- according
- -e göre
- considering
- -e göre
- with reference to
- -e göre
- in accordance with
- -e göre
- to
- -e göre
- in proportion to
- -e göre
- to the extent
- bana göre
- to me
You are everything to me.
- Sen bana göre her şeysin.
She is senior to me by two years.
- O bana göre iki yıl kıdemli.
- e göre
- so far as
- gramer yönünden/e göre
- grammatically
- nabza göre şerbet verme
- tact
- ortama göre davranma
- tact
You don't always have to say what's on your mind; sometimes tact trumps candor.
- Aklında ne olduğunu her zaman söylemek zorunda değilsin; bazen ortama göre davranma tarafsızlığı bastırır.
- (elbise) (birine) göre olmak
- suit to
- -diğine göre
- inasmuch as
- -diğine göre
- whereas
- -diğine göre
- since
- -diğine göre
- insomuch as
- -diğine göre
- seeing that
- -diğine göre
- when
- -diğine göre
- in that
- -diğine göre
- as
- -e göre
- vis-à-vis
- -e göre
- with respect to
- -e göre
- to the degree
- -e göre
- for
- -e göre
- in regard to
- -e göre
- with regard to
- -e göre
- as for that
- -e göre
- in reference to
- -e göre
- in comparison with
- -e göre
- in compliance with
- -e göre
- per
- -e göre
- as far as someone is concerned
- -e göre
- in as much as
- -e göre
- as far as
- -e göre
- pursuant to
- -e göre
- according to
- -e göre
- in terms of
- -e göre
- seeing that
- -e göre
- by
- -e göre
- in as far as
- -e göre
- with respect
- -e göre
- according as
- -e göre
- as regards
- -e göre olmak
- agree
- -e göre olmak
- fit
- ada göre
- (Bilgisayar) name
- ada göre
- (Bilgisayar) first name
- ada göre
- (Bilgisayar) by name
- amaca göre
- (Bilgisayar) purpose
- aya göre
- (Bilgisayar) by month
- bana göre
- in my book
- bana göre
- to my way of thinking
- bana göre
- from my point of view
From my point of view, Australia is one of the best countries in the world.
- Bana göre, Avustralya, dünyanın en iyi ülkelerden biridir.
- bana göre
- in my opinion
That's an ugly building, in my opinion.
- Bana göre, o, biçimsiz bir bina.
In my opinion, German is the best language in the world.
- Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- bana göre
- up to me
- bana göre
- to my mind
- bana göre
- from my standpoint
- bana göre
- (Konuşma Dili) to the best of my belief
- bana göre değil
- far be it from me
- bana göre hava hoş
- not that i care
- bana göre hava hoş
- it is all the same to me
- bana göre hava hoş
- it's all the same to me
- başlığa göre
- (Bilgisayar) by title
- benim bildiğime göre
- for aught i know
- benim düşünceme göre
- up to me
- benim düşünceme göre
- to my mind
- benim fikrime göre
- in my opinion
- benim saatime göre
- by my watch
- birbirine göre
- each other
- birbirine göre ayarlama
- coordination
- birbirine göre ayarlamak
- coordinate
- bize göre
- according to us
- boyuta göre
- (Bilgisayar) by size
- buna göre
- hereunder
- buna göre
- accordingly
Plan your life accordingly.
- Hayatınızı buna göre planlayın.
- değerine göre
- on his merits
- duruma göre
- (Bilgisayar) by status
- duruma göre
- (Politika, Siyaset) case by case
- e göre
- (Havacılık) per
- e göre
- in accordance with
- e göre
- (Havacılık) with respect
- eldeki tüm verilere göre
- (deyim) by all accounts
- emre göre
- by order
- güne göre
- (Bilgisayar) by day
- hafta hesabına göre
- by the week
- haftaya göre
- (Bilgisayar) by week
- harfe göre
- (Bilgisayar) by letter
- iddia edildiğine göre
- allegedly
- isteme göre paylaştırma
- (Bilgisayar) demand assignment
- istenilen ölçülere göre
- measure up
- isteğe göre
- arbitrarily
- isteğe göre
- arbitrary
- kanuna göre
- (Kanun) judicially
- kanuna göre
- (Latin) ipso jure
- kaynağa göre
- (Bilgisayar) by origin
- kişiye göre
- (Bilgisayar) by contact
- konuma göre
- (Bilgisayar) by location
- konuya göre
- (Bilgisayar) by subject
- kurala göre
- by rule
- mantığa göre
- logically
- merkeze göre
- centerline
- müşteri isteğine göre değiştirmek
- customize
- neye göre
- (Bilgisayar) relative to
- ona göre
- accordingly
You must judge the situation and act accordingly.
- Durumu tartmalı ve ona göre hareket etmelisin.
- renge göre
- by color
- saate göre
- (Bilgisayar) by hour
- satıra göre
- (Bilgisayar) by row
- sayfaya göre
- (Bilgisayar) page
- siteye göre
- (Bilgisayar) by site
- sözcüğe göre
- (Bilgisayar) by word
- söze göre
- literally
- sürüme göre
- (Bilgisayar) by version
- tanıma göre
- (Bilgisayar) by description
- tarihe göre
- (Bilgisayar) by date
- tercihe göre
- preferably
- tercihe göre
- optional
- türe göre
- (Bilgisayar) by type
- usule göre
- in order
- usulüne göre
- according to hoyle
- usulüne göre
- to the order of
- yazara göre
- by author
- yerine göre
- it depends
- yerine göre
- depends
- yerine göre
- conditionally
- yerine göre
- according to
- yıla göre
- (Bilgisayar) by year
- önem sırasına göre
- in order of priorities
- usule göre
- (Kanun) formal
- - göre
- - By
- -e göre sınıflandırmak
- classify according to
- -e göre sınıflandırmak
- classify by
- Ayağını yorganına göre uzat
- (Atasözü) Cut your coat according to your cloth
- birşeye göre
- based on
nerede yaşadıklarına göre sınıflandırıldı.
- kuralına göre
- According to the rule
- neye göre
- regarding what
- onlara göre
- According to them
- size göre
- According to you
According to you, which sport is the most popular one in Japan?
- Size göre Japonya'da hangi spor en popüler olandır?
- talebe göre
- on request
- yetişkinlere göre
- adult-oriented
- yıllara göre
- by years
- zevkine göre
- According to taste
- -ne göre
- in one's view
- Allah herkesin gönlüne göre versin
- May God grant the wishes of everyone
- Bana göre hava hoş
- It doesn't make any difference (to me), It's all the same to me
- Kafana göre takıl
- Please yourself
- aciliyetine göre sıralama
- triage
- ada göre bul
- (Bilgisayar) find by name
- ada göre süz
- (Bilgisayar) name filtering
- adamına göre
- (adapting one's approach) to suit the individual
- ahlâk sorunlarını kafasına göre yorumlayan kimse
- casuist
- allah gönlüne göre versin
- may the lord reward you
- ana merkez kayıt defteri; deniz seviyesine göre yükseklik
- (Askeri) master station log; mean sea level
- anlaşmaya göre talep
- claim under a contract
- atanana göre
- by assigned to
- ayağını yorganına göre uzat
- waste not
- ayağını yorganına göre uzatmak
- cut one's suit according to one's cloth
- ayağını yorganına göre uzatmak
- cut one's coat according to cloth
- ayağını yorganına göre uzatmak
- make both ends meet
- ayağını yorganına göre uzatmamak
- live beyond one's income