görünmeden

listen to the pronunciation of görünmeden
Türkçe - İngilizce
unspotted
{a} not spotted, not stained with sin
Not spotted; free from spot or stain; especially, free from moral stain; unblemished; immaculate; as, an unspotted reputation
unseen
not having spots, particularly where this is unusual
{s} without blemish; without spots; pure
görün
appear

I find her appearance attractive. - Onun görünümünü çekici bulurum.

Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents? - The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?

görün
seem

It seems interesting to me. - O bana ilginç görünüyor.

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

görün
{f} seeming

Seemingly impossible things sometimes happen. - Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

The world is a place of seemingly infinite complexity. - Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

görün
seem to be

He does not seem to be very tired. - O, çok yorgun görünmüyor.

Tom and Mary seem to be suited for each other. - Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.

görün
{f} emerging
görün
loom
görünmeden