Tom is apparently dating a girl named Mary.
- Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.
Tom is a handsome man, apparently in his thirties.
- Tom görünüşte otuz yaşlarında yakışıklı bir adam.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
The prominent psychologist resembles my uncle in appearance.
- Tanınmış psikolog görünüşte amcama benziyor.
The boy faintly resembled his father in appearance.
- Oğlan görünüşte hafifçe babasına benziyordu.
He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.
- Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.
This problem seems to be easy on the surface, but it's really difficult.
- Bu sorun görünüşte kolay gibi görünüyor ama o gerçekten zor.
This problem seems to be easy on the surface, but it's really difficult.
- Bu sorun görünüşte kolay gibi görünüyor ama o gerçekten zor.
He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.
- Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
The girl appeared sick.
- Kız hasta görünüyordu.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
He does not seem to be very tired.
- O, çok yorgun görünmüyor.