göndermek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- dispatch
- send
I'd like to send these to Japan.
- Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
I want to send a parcel to Japan.
- Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
- to send; to transmit; to consign; to dispatch; to forward; to refer; to see (sb) off
- dispatched
- turn out
- flash
- refer to
- deliver
- discharge
- dismiss
- send in
- get off
- see somebody off
- transmit
- relay
- return
- submit
- forward to
- pack off
- (Bilgisayar) export
- transmit on
- to send, dispatch, transmit
- order away
- consign
- to see (someone) off
- conjure away
- refer
Her doctor wants to refer her to a specialist.
- Doktoru, onu bir uzmana göndermek istiyor.
- ship
- relegate
- forward
- route
- send away
- remit
- send forth
- bundle off
- expedite
- address
Mummy, what is Santa Claus's address? I want to send him a letter.
- Anne, Noel Babanın adresi nedir? Ona bir mektup göndermek istiyorum.
- send off
- freight
- ship off
- to send off
- send out
- (Hukuk) forward, expedite, refer
- emit
- move on
- get sth off
- sürgüne göndermek
- exile
- gönderme
- sending
I apologize for the delay in sending the agenda.
- Toplantı gündemini göndermedeki gecikme için özür dilerim.
The other colonies began sending troops to help.
- Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- göndermek (kurye/mektup)
- dispatch
- göndermek (para)
- remit
- göndermek işi, irsal
- To submit work, sending
- gönderme
- {i} shipping
- geri göndermek
- return
- gönder
- {f} relay
- gönder
- (Bilgisayar) submit
The teacher submitted a request for more funds.
- Öğretmen daha fazla para için talep gönderdi.
Thank you for submitting your work to this journal.
- Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.
- gönder
- {f} forward
Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
- Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
Please forward my mail to this address.
- Lütfen postamı bu adrese gönderin.
- gönder
- flagpole
- gönderme
- delivery
- gönderme
- {i} consignment
- havale göndermek
- remit
- postayla göndermek
- post
- (mal) göndermek
- (Ticaret) route
- -e teleksle mesaj göndermek
- telex
- başka bir yere göndermek
- send away
- celpname göndermek
- cite
- delege olarak göndermek
- delegate
- dışarı göndermek
- send out
- dışarıya mal göndermek
- export
- ekspresle göndermek (mektup)
- express
- elçi göndermek
- accredit
- fatura göndermek
- invoice
- frekans göndermek
- transmit
- gemi ile göndermek
- (Askeri) ship
- gönder
- (Bilgisayar) sent to
Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
- Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- gönder
- (Bilgisayar) export
- gönder
- {f} shipping
The soldiers are shipping off tomorrow.
- Yarın askerler gönderiliyor.
We offer free shipping.
- Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.
- gönder
- (Bilgisayar) send to
I didn't send Tom any wine.
- Tom'a hiç şarap göndermedim.
I had to send Tom home.
- Tom'u eve göndermek zorundaydım.
- gönderme
- (Bilgisayar) do not send
- gönderme
- send
Don't forget to send that letter.
- O mektubu göndermeyi unutma.
Don't forget to send the letter.
- Mektubu göndermeyi unutma.
- gönderme
- (Ticaret) freight
- gönderme
- (Askeri) transmit
- gönderme
- routing
- gönderme
- dismissal
- gönderme
- submission
- gönderme
- rendering
- gönderme
- remittance
- gönderme
- despatch
- haber göndermek
- send a message to
- haber göndermek
- send word
- havale göndermek
- send a money order
- ilişikte göndermek
- enclose
- mesaj göndermek
- send message
- nakliye şirketiyle göndermek
- (Ticaret) express
- postayla göndermek
- mail
- pusula göndermek
- drop line
- pusula göndermek
- note
- pusula göndermek
- drop a line
- selam göndermek
- send one's compliments
- sürgüne göndermek
- ostracize
- teleksle mesaj göndermek
- telex
- telsizle (haber) göndermek
- radio
- uçakla göndermek
- airmail
- yurduna geri göndermek
- repatriate
- ücretsiz göndermek mektup
- frank
- gönder
- send out
The captain decided to send out a scout.
- Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.
- gönder
- send
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
If I could send you a marshmallow, Trang, I would.
- Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
- gönder
- mast
- gönder
- {f} routing
- gönder
- transmit on
- gönder
- send away
- gönder
- pack off
- gönder
- sent away
- gönder
- {f} forwarded
I forwarded the message I got from Tom to Mary.
- Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.
I forwarded the schedule you sent me to Tom.
- Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
- gönder
- {f} route
- gönder
- {f} routed
- gönder
- relegate
- gönder
- {f} sent
He was sent to jail for murder.
- O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- gönder
- {f} forwarding
- gönder
- forward to
Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.
- gönder
- {f} sending
I'm sending her to California.
- Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
- Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- gönderme
- transportation
- gönderme
- cross reference
- gönderme
- transmission
- gönderme
- dispatch
- Gönderme
- allusion
The film is full of allusions to Hitchcock.
- gönder
- consign
- gönder
- sent out
He sent out the parcel the day before yesterday.
- O, koliyi evvelsi gün gönderdi.
The princess was sent out to the lake to be fed to the dragon.
- Prenses, ejderhanın beslenmesi için göle gönderildi.
- resim göndermek
- send pictures
- topu ağlara göndermek
- (Spor) score a goal
- (gemiyle) göndermek
- ship off
- acele ile göndermek
- rush
- ahrete göndermek
- to send (someone) to the next world, send (someone) to his/her reward, kill
- bildirim göndermek
- send a notice
- bildirim göndermek
- place a notice
- bildirim göndermek
- post a notice
- bohça göndermek
- to send presents in a bundle
- bu koliyi new york'a göndermek istiyorum
- I'd like to send this package to New York
- bu valizi londra'ya göndermek istiyorum
- I'd like to send this baggage to London
- bunu ekspres posta ile göndermek istiyorum
- I'd like to send this by express post
- bunu havayolu ile göndermek istiyorum
- I'd like to send this by airmail
- bunu taahhütlü mektup ile göndermek istiyorum
- I'd like to send this by registered mail
- bunu özel gönderim ile göndermek istiyorum
- I'd like to send this by special delivery
- canını cehenneme göndermek
- to kill
- cennete göndermek
- send to glory
- dalga dalga göndermek
- roll
- davetiye göndermek
- send out and invitation
- davetiye göndermek
- send an invitation
- deniz yoluyla göndermek
- (Ticaret) send by sea
- devriyeleri göndermek
- (Askeri) dispatch patrols
- e mail yoluyla mesaj göndermek istiyorum
- I'd like to send a message by e mail
- ekspresle göndermek
- to express
- ekspresle göndermek
- express
- ekte göndermek
- send in attachment
- faks göndermek
- to send (sb) a fax
- faks göndermek
- send somebody a fax
- faks yoluyla mesaj göndermek istiyorum
- I'd like to send a message by fax
- faksla göndermek
- to fax (something) to (someone)
- fototelgraf ile göndermek
- phototelegraph
- geri göndermek
- to send back
- geri göndermek
- to return
- geri göndermek
- (tutuklu) remand
- gönder
- flagstaff
- gönder
- flagstick
- gönder
- flagpole, flagstaff
- gönder
- pole, staff; flagpole, mast; goad
- gönder
- shaft
- gönder
- pole
The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.
- Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.
- gönder
- oxgoad
- gönder
- staff
- gönder
- sent#out
- gönder
- sentaway
- gönder
- sendout
- gönder
- packoff
- gönder
- sent#away
- gönder
- sendaway
- gönder
- {f} dispatch
About thirty firefighters were dispatched.
- Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.
Your order has been dispatched.
- Siparişiniz gönderildi.
- gönder
- sentout
- gönderme
- reference, direction to some source of information
- gönderme
- conveyance
- gönderme
- transmitting
- gönderme
- sending, transmission; dispatch; reference
- gönderme
- reference
He made reference to the previous director.
- O bir önceki yönetmene gönderme yaptı.
- gönderme
- forwarding
- gönderme
- sending, dispatching, transmittal
- gönderme
- sending off
- gönderme
- (Nükleer Bilimler) shipment
- haber göndermek
- send word to
- haber göndermek
- to send a message (to)
- haber göndermek
- to send a message
- hasta göndermek
- send patient
- havale göndermek
- send money order
- havale göndermek
- make remittance
- havale göndermek
- to send a money order
- havale göndermek/yollamak
- to send a money order
- içeriye göndermek
- send in
- kabule göndermek
- (Ticaret) send for acceptance
- kargo ile göndermek
- send by cargo
- kargoyla göndermek
- send by cargo
- konsinye göndermek
- (Ticaret) send on a memorandum
- konsinye olarak göndermek
- to send/ship (goods) on consignment
- kurye ile göndermek
- send something by courier
- köye göndermek
- rusticate
- numune göndermek
- send sample
- okula göndermek
- school
Tom's parents worked hard to send him to private school.
- Tom'un ebeveynleri onu özel okula göndermek için çok çalıştı.
How much was it costing you per month to send Tom to boarding school?
- Tom'u yatılı okula göndermek sana her ay ne kadara mal oluyordu?
- para göndermek
- remit
- posta ile göndermek
- post
- postayla göndermek
- to post, to mail
- resim göndermek
- send a picture
- roket ile göndermek
- rocket
- selam etmek/göndermek
- to send (someone) one's regards, say hello to
- selam göndermek
- to send one's compliments
- selâmlâr göndermek
- convey greetings
- sirküler göndermek
- (Ticaret) circularize
- sürgüne göndermek
- to send into exile, to exile
- sürgüne göndermek
- to send (someone) into exile
- taahhütlü göndermek
- register
I want to have this letter registered.
- Bu mektubu taahhütlü göndermek istiyorum.
- taahhütlü göndermek
- to register
- taahhütlü olarak göndermek
- to register
- tahsilata göndermek
- (Ticaret) send for collection
- tahsile göndermek
- (Ticaret) send for collection