gönder

listen to the pronunciation of gönder
Türkçe - İngilizce
flagstaff
flagstick
flagpole, flagstaff
pole, staff; flagpole, mast; goad
shaft
pole

The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them. - Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.

oxgoad
{f} relay
(Bilgisayar) submit

Thank you for submitting your work to this journal. - Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.

The teacher submitted a request for more funds. - Öğretmen daha fazla para için talep gönderdi.

{f} forward

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm. - Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.

flagpole
(Bilgisayar) sent to

The record was sent to the ministry. - Dosya bakanlığa gönderildi.

The boss sent Tom to Boston on business. - Patron Tom'u iş için Boston'a gönderdi.

(Bilgisayar) export
{f} shipping

We offer free shipping. - Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.

The soldiers are shipping off tomorrow. - Yarın askerler gönderiliyor.

(Bilgisayar) send to

I had to send Tom home. - Tom'u eve göndermek zorundaydım.

I didn't send Tom any wine. - Tom'a hiç şarap göndermedim.

send out

The captain decided to send out a scout. - Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.

send

I'm sending her to California. - Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.

It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day. - Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.

mast
{f} routing
transmit on
send away
pack off
sent away
{f} forwarded

I forwarded the message I got from Tom to Mary. - Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

{f} route
{f} routed
relegate
{f} sent

Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia. - Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.

The United Nations sent peacekeepers to Bosnia. - Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.

{f} forwarding
forward to

Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender. - Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.

{f} sending

I'm sending her to California. - Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.

Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan. - Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.

consign
sent out

I sent out the payment a couple of days ago. - Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.

The princess was sent out to the lake to be fed to the dragon. - Prenses, ejderhanın beslenmesi için göle gönderildi.

staff
sent#out
sentaway
sendout
packoff
sent#away
sendaway
{f} dispatch

Your order has been dispatched. - Siparişiniz gönderildi.

About thirty firefighters were dispatched. - Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.

sentout
dosya gönder
(Bilgisayar) send file
dosya gönder
(Bilgisayar) send a file
farklı gönder
(Bilgisayar) send as
ileti gönder
(Bilgisayar) send message
istek gönder
(Bilgisayar) send request to
kart gönder
(Bilgisayar) send card
posta gönder
(Bilgisayar) send mail
posta gönder
(Bilgisayar) mail forward
yorum gönder
(Bilgisayar) send feedback
açavele gönder
sprit
daha sonra gönder
(Bilgisayar) send later
depola ve gönder
(Askeri) store-and-forward
exchange klasörüne gönder
(Bilgisayar) post to exchange folder
foto gönder
send photo
html gönder
(Bilgisayar) send html
html olarak gönder
(Bilgisayar) mail as html
ifade gönder
(Bilgisayar) send expression
kolayca faks gönder
(Bilgisayar) fax friendly
mektup gönder
(Bilgisayar) send letter
mektup gönder
(Bilgisayar) send one letter
metin gönder
(Bilgisayar) send text
okundu bilgisi gönder
(Bilgisayar) send receipt
sayfa gönder
(Bilgisayar) send page to
unicode olarak gönder
(Bilgisayar) send as unicode
web sayfası gönder
(Bilgisayar) send web page
zengin metin gönder
(Bilgisayar) send rich text
çerçeve gönder
(Bilgisayar) transmit frame
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Bayrak çekilen direk
(Osmanlı Dönemi) Ucuna birşey takılan uzun sopa veya sırık. Kullanış şekline göre isim alır: Bayrak, sancak gönderi
(Osmanlı Dönemi) Sancak çekmek için geminin kı
(Osmanlı Dönemi) Çift sürerken öküzleri dürtmekte kullanılan ucu iğneli uzun sopa
(Osmanlı Dönemi) Tar: Seferde ordunun ve ileri gelen vezir ve diğer devlet ricalinin atlarına bakmak ve sair zamanlarda ise has ahır ve çayır hizmetlerinde kullanılmak üzere gayr-ı müslimlerden ve hasseten Bulgarlardan tertip edilmiş bir sınıf olan voynukların her mıntıkada iki, üçü ve dördü hakkında kullanılır bir tâbirdir
Üvendire
Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa
ince düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar
gönder