gönüllülük

listen to the pronunciation of gönüllülük
Türkçe - İngilizce
willingness
volunteering

Experience in volunteering can make you more employable. - Gönüllülük deneyimi, sizi daha fazla istihdam edilebilir kılabilir.

Thanks for volunteering. - Gönüllülük için teşekkürler.

willingness, readiness
voluntariness
readiness
ready
voluntarism
willing
gönüllü
voluntary

That organization depends on voluntary contributions. - Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.

ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency. - ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.

gönüllü
volunteer

Few elephants would volunteer to move to Europe. - Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.

She devoted herself to the volunteer activity. - O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.

gönüllü
willing

I'm pretty sure Tom's willing to help us. - Tom'un bize yardım etmek için gönüllü olduğundan oldukça eminim.

Tom doesn't think Mary would be willing to lend him her guitar. - Tom Mary'nin ona gitarını vermek için gönüllü olacağını düşünmüyor.

gönüllü
voluntarily

Are you here voluntarily? - Gönüllü olarak mı buradasın?

Tom did it voluntarily. - Tom onu gönüllü olarak yaptı.

gönüllü
disposed
gönüllü
free will
gönüllü
freewill
gönüllü
of one's own accord
gönüllü
willful
gönüllü
prepared
gönüllü
ready
gönüllü
to volunteer
gönüllü
lover
gönüllü
willing, ready; voluntary; volunteer; lover; of one's own accord, voluntarily
yüce gönüllülük
magnanimity
Türkçe - Türkçe
Gönüllü olma durumu
alçak gönüllülük
Alçak gönüllü olma durumu
gönüllü
Seven kimse veya sevgili
gönüllü
Çok istekli
gönüllü
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
gönüllü
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen: "Yabancı dil bildiği için de, Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı."- Ç. Altan. Çok istekli: "Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı."- Ö. Seyfettin
gönüllülük