göm

listen to the pronunciation of göm
Türkçe - İngilizce
{f} grave

They buried him in his grave. - Onlar onu mezarına gömdüler.

Fadil was buried in an unmarked grave. - Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.

{f} embedded
bury

She's burying her money in the sand. - Parasını kuma gömüyor.

At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe. - Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

inter

Her ashes are interred here. - Onun külleri burada gömülüdür.

{f} graven
{f} graved
burying

She's burying her money in the sand. - Parasını kuma gömüyor.

The dog was busy burying his bone in the garden. - Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.

embed

How can I embed the debt clock on my Web site? - Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?

buried

Who buried the gold bars here? - Buraya altın barlarını kim gömdü.

They buried him in his grave. - Onlar onu mezarına gömdüler.

entomb
göm