We had a rest in the shade.
- Biz gölgede biraz dinlendik.
Let's take a rest in the shade.
- Gölgede biraz dinlenelim.
She is afraid of her own shadow.
- O kendi gölgesinden korkuyor.
Tom thinks he's being shadowed by a private detective.
- Tom özel bir dedektif tarafından gölge gibi izlendiğini düşünüyor.
The light that casts away the darkness also creates shadows.
- Karanlığı boşa çıkaran ışık da gölgeler yaratır.
A dark shadow passed behind Tom.
- Tom'un arkasından karanlık bir gölge geçti.
I try not to let my emotions cloud my judgment.
- Duygularımın kararımı gölgelemesine izin vermemeye çalışıyorum.