We've walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
- Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
- Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
The pond is 3 meters deep.
- Gölet üç metre derinliğindedir.