Halloween was brought to North America by immigrants from Europe who would celebrate the harvest around a bonfire, share ghost stories, sing, and tell fortunes.
- Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.
These new immigrants had no skills.
- Bu yeni göçmenlerin hiçbir becerisi yoktu.
Fifteen hundred migrants stormed the Channel Tunnel.
- On beş bin göçmen Kanal Tüneli'ne saldırdı.
Many migrants travel from Greece, through the Balkans, to Western Europe.
- Birçok göçmen Balkanlar üzerinden Yunanistan'dan Batı Avrupa'ya seyahat ediyor.
The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native.
- Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.
The settlers learned that the land in the valley was fertile.
- Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.
The swift is a small migratory bird of the family Apodidae.
- Ebabil Apodidae ailesinin küçük bir göçmen kuşudur.
Many migratory birds come to this pond every year in winter.
- Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.
First the emigrants, then you. Solidarity is our response to social cannibalism.
- Önce göçmenler, sonra siz. Dayanışma sosyal yamyamlık için bizim cevabımızdır.
The emigrants have endured physical and mental pain.
- Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
The swift is a small migratory bird of the family Apodidae.
- Ebabil Apodidae ailesinin küçük bir göçmen kuşudur.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.