She will play soccer tomorrow.
- O yarın futbol oynayacak.
Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
- Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
Football is an old game.
- Futbol eski bir oyundur.
Football is the most known sport in the world.
- Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
That football is made of genuine leather.
- O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.
That football is made of genuine leather.
- O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.
Futbol barajı kuruluyor.
Everyone started cheering when the players of the host team appeared in the football pitch.
I got Tom a soccer ball for his birthday.
- Doğum günü için Tom'a bir futbol topu aldım.
Tom kicked the soccer ball.
- Tom futbol topuna tekme attı.
The country house was complete, with a swimming pool, a barbecue, a soccer field and a pool table.
- Yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masalı kır evi tamamlandı.