futbol

listen to the pronunciation of futbol
Türkçe - İngilizce
soccer

She will play soccer tomorrow. - O yarın futbol oynayacak.

Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player. - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

football

Football is an old game. - Futbol eski bir oyundur.

Football is the most known sport in the world. - Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.

volley
sideline
football, soccer
association football
footer
football game
futbol topu
leather

That football is made of genuine leather. - O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.

futbol topu
football

That football is made of genuine leather. - O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.

futbol alanı
football ground
futbol alanı
football field
futbol antrenmanı
soccer practice
futbol açık (oyuncu)
winger
futbol brit
footer
futbol dünyası
soccer world
futbol korner
corner
futbol tekme atmak
boot
futbol ayakkabısı
football shoes
futbol barajı
free kick wall

Futbol barajı kuruluyor.

futbol kalesi
Goal
futbol oynamak
football
futbol sahası
Football pitch

Everyone started cheering when the players of the host team appeared in the football pitch.

futbol alanı
football field, football ground
futbol becerileri
footballing skills
futbol camiası
(Spor) soccer comunity
futbol camiası
(Spor) football world
futbol camiası
(Spor) football community
futbol hastası
a soccer freak
futbol hastası
soccer freak
futbol heyecanı
soccer excitement
futbol heyecanı
football excitement
futbol heyecanı
soccer fever
futbol karşılaşması
football match
futbol ligi
football league
futbol maçı
football match
futbol oyunu
football play
futbol sahası
football field, football ground
futbol sahası
gridiron
futbol sahası
park
futbol sezonu
football season
futbol skoru
football score
futbol stadyumu
football stadium
futbol takımı
football team, soccer team
futbol takımı
football team
futbol takımı
soccer team
futbol topu
soccer ball

I got Tom a soccer ball for his birthday. - Doğum günü için Tom'a bir futbol topu aldım.

Tom kicked the soccer ball. - Tom futbol topuna tekme attı.

futbol transferi
(Ticaret) football transfer
(futbol) başlama vuruşu
kickoff
futbol oyunu
soccer game
futbol sahası
soccer field

The country house was complete, with a swimming pool, a barbecue, a soccer field and a pool table. - Yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masalı kır evi tamamlandı.

futbol sahası
football field
Türkçe - Türkçe
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu: "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım."- S. F. Abasıyanık
Ayak topu
Futbol sahası
yeşil saha