Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The furious mob attacked the building.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Nedense, o bana gerçekten kızgın.
- For some reason, she's really furious with me.
O, kızgın bir şekilde tepki verdi.
- He reacted furiously.
Yangın şiddetli bir şekilde yanıyor.
- The fire is burning furiously.
O kuduruk bir savaştı.
- It was a furious battle.
Tom Mary'ye karşı çok öfkeliydi.
- Tom was furious with Mary.