Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
- Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.
Tom bunun eğlenceli olduğunu düşünmeyebilir.
- Tom may not think this is funny.
Tom bana eğlenceli bir kısa mesaj gönderdi.
- Tom sent me a funny text message.
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
- I've got a funny feeling about that guy.
Tom'un yüzünde tuhaf bir ifade vardı.
- Tom had a funny look on his face.
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
- There's a funny smell coming from the engine of the car.
Gone were the human funninesses and kindnesses of the London gutter child.
The milk smelt funny so I poured it away.