Önerilen kanun esasen kusurludur.
- The proposed law is fundamentally flawed.
Aymara kültüründe birinin ebeveynlerine saygı göstermek esastır.
- In the Aymara culture, respecting one's parents is fundamental.
Şimdi temel konuya dönelim.
- Let us turn now to the fundamental issue.
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz.
- When we hear of a divorce we assume that it was caused by the inability of those two people to agree upon fundamentals.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
... this is the most fundamental basis of reality that we physicists have been able to construct. ...
... This idea of generating data from other data is fundamental ...