Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz.
- When we hear of a divorce we assume that it was caused by the inability of those two people to agree upon fundamentals.
Projeye kaynak toplamak için yurt dışına gitti.
- He went abroad to raise fund for the project.
Sermaye yetersizliği nedeniyle geleceğimiz zorluklarla dolu olacak.
- Our future will be full of difficulties because of lack of funds.
Sermaye yetersizliği nedeniyle projemizi gerçekleştiremedik.
- We couldn't carry out our project because of a lack of funds.
IMF Uluslararası Para Fonu (IMF) anlamına gelir.
- IMF stands for International Monetary Fund.
Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.
- His undertaking failed for lack of funds.
Vali, örtülü ödenekteki parayı aldı.
- The governor took the money out of a slush fund.
Yüksek lisans eğitimini finanse etmek için çeşitli yollar vardır.
- There are several ways to fund postgraduate study.
Tom bağımlılığını finanse etmek için Tom birkaç kredi kartını çaldı.
- Tom stole several credit cards to fund his addiction.
Vali, örtülü ödenekteki parayı aldı.
- The governor took the money out of a slush fund.
Onun parasının ne zaman biteceğini düşünüyorsun?
- When do you think his funds will run out?
İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum
- I want to invest in index funds.
Biz para kaynağını tükettik.
- We exhausted our funds.
Tom para kaynağını tüketiyor.
- Tom is running short of funds.
Fonlama yetersiz olabilir.
- The funding could be inadequate.
Tom fonlama hakkında endişeli.
- Tom is concerned about funding.
Çocukların her biri için bir vakıf fonu kuruldu.
- A trust fund has been set up for each of the children.
Tom bir yatırım fonu yöneticisi.
- Tom is a hedge fund manager.
Vali, örtülü ödenekteki parayı aldı.
- The governor took the money out of a slush fund.
Tom fonlama hakkında endişeli.
- Tom is concerned about funding.
Fonunuz nereden geliyor?
- Where's the funding coming from?
Tom para kaynağını tüketiyor.
- Tom is running short of funds.
Onun parasının ne zaman biteceğini düşünüyorsun?
- When do you think his funds will run out?
Biz para kaynağını tükettik.
- We exhausted our funds.
Tom para kaynağını tüketiyor.
- Tom is running short of funds.
Several major funds were declared insolvent recently.
The government funded the research.
The council is providing funding to the church to repair the roof.
I don't know if I have the funds for this.
CERN bestows slush fund on the LHC. Tale all pennies from the CERN space.
... for the industrial craps that fund our biofuel habit, but for the crops that provide food ...
... after bad because the American people shouldn't essentially fund any kind of corruption that ...