full of pain, afflictive, difficult, hard

listen to the pronunciation of full of pain, afflictive, difficult, hard
İngilizce - Türkçe

full of pain, afflictive, difficult, hard teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

painful
{s} ağrılı

O, beş yıllık ağrılı kanser tedavisi boyunca cesaretini kaybetmedi. - Throughout the five years of painful cancer treatments, he managed to keep a stiff upper lip.

Artrit, eklemleri etkileyen ağrılı bir durumdur. - Arthritis is a painful condition that affects the joints.

painful
ıstıraplı
painful
acı veren

Bunlar çocukluğum hakkında sahip olduğum en acı veren anılar. - These are the most painful memories I have of my childhood.

painful
{s} acıtan
painful
painfullyıstırap vererek
painful
meşakkatli
painful
painfulnessacı
painful
meşakkatle
painful
{s} yorucu

O gerçekten yorucu görünüyor. - That looks really painful.

painful
(Tıp) a.Ağrılı, acılı
painful
{s} zahmetli

O gerçekten zahmetli görünüyor. - That looks really painful.

painful
{s} eziyetli

Çok eziyetli. Onu durdurun! - It's so painful. Stop it!

painful
{s} zahmetli, güç
painful
{s} acıklı, üzücü
painful
ıstırap çektiren
painful
{s} acı

O, acı verecek şekilde zayıftı. - He was painfully skinny.

O, acı verecek şekilde zayıftı. - She was painfully skinny.

painful
kederlendirici
painful
{s} ağrıtan
painful
{s} üzücü

Umarım çok üzücü değildi. - I hope it wasn't too painful.

İngilizce - İngilizce
{a} painful