full after eating

listen to the pronunciation of full after eating
İngilizce - Türkçe

full after eating teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stuffed
{s} doldurulmuş

Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi. - I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.

Bu doldurulmuş hayvan küçük kıza ait. - This stuffed animal belongs to the little girl.

stuffed
(Gıda) doldurulmuş dolma
stuffed
{f} doldur

Bu doldurulmuş hayvan küçük kıza ait. - This stuffed animal belongs to the little girl.

Büyük bir çanta içine çamaşırlarını doldurdu. - He stuffed his laundry into a large bag.

stuffed
{s} tıkalı

Tom'un tıkalı bir burnu var. - Tom has a stuffed-up nose.

Bu ilaç tıkalı burun için harikalar yaratacaktır. - This medicine will do wonders for a stuffed nose.

stuffed
{s} içi doldurulmuş

Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi. - I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.

stuffed
{s} tıkanmış

Burnum gerçekten tıkanmış, bu yüzden mutfaktan gelen herhangi bir şeyin kokusunu alamıyorum. - My nose is really stuffed, so I can't smell anything coming from the kitchen.

stuffed
{s} dolmuş
İngilizce - İngilizce
stuffed
full after eating

    Heceleme

    full af·ter eat·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    fûl äftır itîng

    Telaffuz

    /ˈfo͝ol ˈaftər ˈētəɴɢ/ /ˈfʊl ˈæftɜr ˈiːtɪŋ/