full, packed, crammed together

listen to the pronunciation of full, packed, crammed together
İngilizce - Türkçe

full, packed, crammed together teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

crowded
kalabalık

Otobüs çok kalabalıktı. - The bus was very crowded.

Newport gibi, deniz kenarındaki tatil köyleri yaz aylarında çok kalabalıktır. - Seaside resorts, such as Newport, are very crowded in summer.

crowded
kalabalık (yer)
crowded
tıkış tıkış/kalabalık
crowded
kalabalık,v.toplan: adj.kalabalık
crowded
x sıkıştır/toplan/doldur
crowded
toplanmış (bir yere)
crowded
mahşeri
crowded
tıkış tıkış
crowded
dopdolu
crowded
{f} toplan

İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler. - The people crowded round the injured man, but they made way for the doctor when he reached the scene of the accident.

Herkes harika dansçının etrafına toplandı. - Everyone crowded around the fantastic dancer.

crowded
{s} dolu

Cadde arabalarla doluydu. - The street was crowded with cars.

Cadde insanlarla doluydu. - The street was crowded with people.

crowded
{s} olaylı
crowded
{s} sıkışık
İngilizce - İngilizce
{s} crowded