frozen precipitation consisting of ice crystals that have joined together

İngilizce - Türkçe

frozen precipitation consisting of ice crystals that have joined together teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

snow

{i} kar

Yarın muhtemelen kar yağacak. - Probably it will snow tomorrow.

Karlarla örtülü şu dağa bak. - Look at that mountain which is covered with snow.

snow

yağış

Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı. - It has finally stopped snowing and has warmed up.

Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı. - It began to snow heavily as I got off the train.

snow

yağmak

snow

{f} kar yağ

Yarın kar yağıyor olacak. - It will be snowing tomorrow.

Gece boyunca kar yağdı. - It snowed all last night.

snow

kokain

snow

gözünü boyamak

snow

kar yağmak

snow

pük

snow

gözüne girmek

snow

{f} karla kaplamak

snow

kusur veya bilgisizliğini örtmek için abartmalı konuşmak

snow

{i} karlanma [tv]

snow

{f} abartılı konuşarak etkilemek

snow

kar yağışı

Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı. - It began to snow heavily as I got off the train.

Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı. - It has finally stopped snowing and has warmed up.

snow

kar gibi şey

snow

beyaz zehir

snow

{i} eroin

İngilizce - İngilizce

frozen precipitation consisting of ice crystals that have joined together teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

snow

Heceleme

fro·zen pre·ci·pi·ta·tion consisting of ice crystals that have joined to·geth·er

Türkçe nasıl söylenir

frōzın prîsîpîteyşın kınsîstîng ıv ays krîstılz dhıt häv coynd tıgedhır

Telaffuz

/ˈfrōzən prəˌsəpəˈtāsʜən kənˈsəstəɴɢ əv ˈīs ˈkrəstəlz ᴛʜət ˈhav ˈʤoind təˈgeᴛʜər/ /ˈfroʊzən prɪˌsɪpɪˈteɪʃən kənˈsɪstɪŋ əv ˈaɪs ˈkrɪstəlz ðət ˈhæv ˈʤɔɪnd təˈɡɛðɜr/