from the time that

listen to the pronunciation of from the time that
İngilizce - Türkçe

from the time that teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

since
-den dolayı
since
dığı için
since
beri

İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var. - Spain has been a democracy since 1975.

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. - I hear he has been ill since last month.

since
madem

Mademki buradayım, sana yardım edeyim. - Since I'm here, let me help you.

Mademki buradasın, akşam yemeği yesen iyi olur. - Since you're here, you had better eat dinner.

since
{e} den itibaren
since
o zamandan beri

Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır.. - Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then.

Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi. - Tom hasn't seen Mary since then.

since
bu yana

Son kezden bu yana o çok değişti. - He changed a lot since the last time.

Dün geceden bu yana hafif bir baş ağrım var. - I have had a slight headache since last night.

since
(bağlaç) den beri, olalı, edeli, madem, yapalı, mademki, dığı için
since
çok evvel
since
hazır

Hazır olmadığı için onsuz gittik. - We went without him since he wasn't ready.

since
-eli beri
since
-den itibaren
since
yapalı
since
dolayı

Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor. - Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking.

Yorgun olduğundan dolayı, yatmaya gitti. - Since he was tired, he went to bed.

since
mademki

Mademki buradasın, akşam yemeği yesen iyi olur. - Since you're here, you had better eat dinner.

Mademki yağmur yağıyor, evde kalsan daha iyi olur. - Since it's raining, it would be better it you stayed at home.

since
ıf.için: prep.-den beri
since
-den beri
since
z. o zamandan beri, ondan sonra: He left Wednesday, and I haven't seen him since. Çarşamba gitti; o zamandan beri görmedim. They started the
İngilizce - İngilizce
since
from the time that

    Türkçe nasıl söylenir

    fırm dhi taym dhıt

    Telaffuz

    /fərm ᴛʜē ˈtīm ᴛʜət/ /fɜrm ðiː ˈtaɪm ðət/

    Videolar

    ... growth at the same time that we have high fertility, high mortality because we had even ...
    ... for signal processing at the time that they were stuck in your head, but what if a competitor ...