from one position or state to another

listen to the pronunciation of from one position or state to another
İngilizce - Türkçe

from one position or state to another teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

over
yukarıda

Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu. - Tom could hear helicopters overhead.

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner. - The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

over
-in (her) tarafında
over
süresince
over
-den çok
over
aşağıya

Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi. - Tom pulled his cap down over his eyes.

over
-in üzerine
over
karşıya
over
bitmiş

Henüz her şey bitmiş sayılmaz. - It ain't over till the fat lady sings.

Gösteri neredeyse bitmişti. - The performance was almost over.

over
üzerine

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar. - The quick brown fox jumps over the lazy dog.

Oğlunun ölümü üzerine ağladı. - She wept over her son's death.

over
öbür tarafa
over
{e} çok

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim. - I'm the type who likes to think things over very carefully.

over
tersine

Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır. - Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.

over
üstüne, üzerine; üstünde, üzerinde; üstünden, üzerinden
over
baştan başa

Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor. - Tom is reading over the contract right now.

over
aşırı,-in üstünde
over
geçkin

300'ü geçkin insan tutuklandı. - Over 300 people were arrested.

over
altını üstüne
over
(Askeri) İLERİDE !: Gözcü tarafından, patlamaların gözetleme hattına göre hedefin ötesinde olduğunu belirtmek için yapılan bildirim. Bak. " short"
over
bütün karşıdan karşıya
İngilizce - İngilizce
over

I'll bring over a pizza.

from one position or state to another

    Heceleme

    from one po·si·tion or state to an·oth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    fırm hwʌn pızîşın ır steyt tı ınʌdhır

    Telaffuz

    /fərm ˈhwən pəˈzəsʜən ər ˈstāt tə əˈnəᴛʜər/ /fɜrm ˈhwʌn pəˈzɪʃən ɜr ˈsteɪt tə əˈnʌðɜr/