from it

listen to the pronunciation of from it
İngilizce - Türkçe
ondan

Tarihi değiştiremeyiz ama ondan öğrenebiliriz. - We can't change history, but we can learn from it.

Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar. - Life starts when you decide what you are expecting from it.

from him
ondan

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi. - She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.

Ondan uzun zaman haber alamadılar. - They haven't heard from him in a long time.

from his
histen
from her
ondan

Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı. - Tom warned Mary that John would try to borrow money from her.

O bir hile ile parayı ondan aldı. - He got the money from her by a trick.

from this
bundan

Birisi bundan ne kazanır? - What does one profit from this?

Bundan, Feminizmin hala gerekli olduğu sonucuna varabilirsin. - From this you can conclude that feminism is still necessary.

from you
senden

Sanırım Tom senden çok şey öğrenebilirdi. - I think Tom could learn a lot from you.

Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım. - I would appreciate hearing from you soon.

İngilizce - İngilizce
from the animal or thing previously mentioned, from the subject or object previously mentioned
From this
hereof
from her
originating with her
from him
originating with him
from me
originating with myself
from them
originating with them
from you
originating with yourself/selves
from it