from end to end, by means of, by

listen to the pronunciation of from end to end, by means of, by
İngilizce - Türkçe

from end to end, by means of, by teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

through
yoluyla

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

through
baştan sona

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi. - Tom flipped through the pages of the magazine.

through
aktarmasız
through
orasında burasında
through
arasında (bir gürültünün)
through
rağmen (bir gürültüye)
through
dolayımıyla
through
(Tıp) Vasıtasiyle, yolu ile
through
doğru

Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. - In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

through
-e kadar
through
sonuna

Sonuna kadar görevi taşımalısın. - You must carry the task through to the end.

through
başından sonuna kadar
through
bitirmiş
through
içeriye

Tom içeriye arka kapıdan geldi. - Tom came in through the back door.

Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü. - Tom walked back in through the door.

through
süresince

O, gece süresince çalıştı. - He worked through the night.

through
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

through
başarılı bir sonuca
through
(İnşaat) içinden, sona ermiş
through
(Yeni Sözcükler) boyunca

Bütün gece boyunca ağladı. - She cried throughout the night.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

through
(sıfat) direkt, kesintisiz
İngilizce - İngilizce
{p} through