Onlar şimdi nehir havzasından tatlısu pompalıyor.
- They are pumping freshwater from the river catchment.
Bu balığın bir tatlısu balığı olduğuna inanıyorum.
- I believe this fish is a freshwater fish.
Temiz suyumuz bitiyor.
- We're running out of fresh water.
Havuzun suyunu çektik ve temiz suyla doldurduk.
- We drained the pond and filled it with fresh water.
Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- Such fishes as carp and trout live in fresh water.
O balık tatlı suda yaşar.
- That fish lives in fresh water.
Biraz serin tatlı su iç.
- Drink some cool freshwater.
Dünyanın tatlı suyunun %68'inden fazlası buzda ya da buzullarda kilitlidir; ve diğer %30'u yeraltı suyudur.
- Over 68 percent of Earth's freshwater is locked up in ice and glaciers; and another 30 percent is in groundwater.