fresh, with no discernible defects; refers to aroma, appearance and flavor

İngilizce - Türkçe

fresh, with no discernible defects; refers to aroma, appearance and flavor teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

clean

{f} arıtmak

clean

(Kanun) muntazam

clean

net

clean

alnı açık

clean

tam anlamıyla

clean

masum

clean

(hayvan) iç kılganlarını çıkartmak

clean

temizlik

Temizlik, dindarlığın yanındadır. - Cleanliness is next to godliness.

Birçok ev temizlik malzemeleri zehir içerir. - Many household cleaners contain poison.

clean

{s} yenebilir (av eti v.b.)

clean

{s} saf

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir. - Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler. - Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.

clean

silip supürmek

clean

{s} temiz, pak

clean

{f} boşaltmak

clean

(Nükleer Bilimler) (reactor) temiz (reaktör)

clean

temizleme

Odayı temizlemek üç günümü aldı. - It took me three days to clean the room.

Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük. - All of us were busy cleaning the room.

clean

yıkamak

Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok. - I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.

clean

{f} arındırmak

clean

{s} pak

clean

(Tekstil) 1. temiz 2. temizlemek

clean

{s} yazısız

İngilizce - İngilizce

fresh, with no discernible defects; refers to aroma, appearance and flavor teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

clean

Heceleme

fresh, with no dis·cern·i·ble defects; refers to aroma, ap·pear·ance and fla·vor