fresh, or new

listen to the pronunciation of fresh, or new
İngilizce - Türkçe
Taze veya yeni
moist
{s} nemli

O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım. - I'll never forget the soft and moist skin of my lover on that summer night.

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur. - When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds.

moist
{s} rutubetli
moist
tenli
moist
sulak
moist
{s} ıslak
moist
yaşlı moistnessnemlilik
moist
rutubet

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız. - Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.

moist
{s} yaşlı (göz)
moist
{s} sulu

Hindi nemli ve suluydu. - The turkey was moist and juicy.

İngilizce - İngilizce
moist