I had the brakes of my bicycle adjusted.
- Bisikletimin frenlerini ayarlattım.
Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.
- Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey.
John put his foot on the brake and we stopped suddenly.
- John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
He pressed the brake pedal.
- O, fren pedaline bastı.