Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
- I cannot breathe pure air. I live in a large city.
Hiç temiz hava soludun mu?
- Have you ever breathed pure air?
Niyetinizin halis olduğuna eminim.
- I'm sure your intentions are pure.
Onun saf bir kalbi var.
- She has a pure heart.
Suyun ne kadar saf olduğunu kontrol ettiler.
- They checked how pure the water was.
Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın. Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım. Evet, evet, yok daha neler.
- Despite appearances, you're a pervert. I'm not a pervert. I'm a pure and innocent young girl. Yeah, yeah, give me a break.
Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.