free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested

listen to the pronunciation of free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested
İngilizce - Türkçe

free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

indifferent
kayıtsız

John elbiseleri hakkında kayıtsız. - John is indifferent about his clothes.

Polis konuya kayıtsızdı. - The police were indifferent to the matter.

indifferent
ilgisiz

Bir çok insan siyasete ilgisizdir. - Too many people are indifferent to politics.

O, para için oldukça ilgisiz. - He is quite indifferent to money.

indifferent
{s} aldırışsız
indifferent
{s} ilgisiz; aldırmaz, umursamayan
indifferent
meraksız
indifferent
sıradan
indifferent
nemelazımcı
indifferent
(Tıp) indiferant
indifferent
adamsendeci
indifferent
nötr
indifferent
vasat
indifferent
şöyle böyle
indifferent
orta
free from bias
tarafsız
indifferent
(Tıp) 1.Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız
indifferent
(sıfat) kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz
indifferent
(Tekstil) atıl ( hareketsiz, işlemiyen, eylemsiz )
indifferent
(Tıp) Hissiz, duygusuz, kayıtsız
indifferent
Iâkayt
İngilizce - İngilizce
indifferent
free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested