John elbiseleri hakkında kayıtsız.
- John is indifferent about his clothes.
Polis konuya kayıtsızdı.
- The police were indifferent to the matter.
Bir çok insan siyasete ilgisizdir.
- Too many people are indifferent to politics.
O, para için oldukça ilgisiz.
- He is quite indifferent to money.