free, or comparatively free, from pain or distress; used of a sick person

listen to the pronunciation of free, or comparatively free, from pain or distress; used of a sick person
İngilizce - Türkçe

free, or comparatively free, from pain or distress; used of a sick person teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

comfortable
{s} rahat

Herkes onunla birlikte rahat hisseder. - Everybody feels comfortable with him.

Tom sandalyeyi gayet rahat buldu. - Tom found the chair quite comfortable.

comfortable
{s} rahatlatıcı
comfortable
{s} konforlu

Dairemi beğendin mi? Evet, çok konforlu - Did you like my apartment? Yes, it is very comfortable.

Ben gerçekten konforlu hissederim. - I feel really comfortable.

comfortable
huzurlu
comfortable
dili yeterli
comfortable
{s} tatminkâr
comfortable
yorgan comfortably rahatça
comfortable
teselli edici
comfortable
{s} iyi

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir. - It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.

comfortable
{s} sakin

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi. - He observed this calmly, from a comfortable distance.

comfortable
müreffeh
İngilizce - İngilizce
comfortable
free, or comparatively free, from pain or distress; used of a sick person