fotoğraflar

listen to the pronunciation of fotoğraflar
Türkçe - İngilizce
pictures
photos

You look great in these photos. - Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.

Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people. - Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.

fotoğraflar ne zaman hazır olur
When will the photos be ready
fotoğraf
photograph

I had my photograph taken by my father. - Babama fotoğrafımı çektirdim.

Photography is now considered a new form of art. - Fotoğrafçılık, şimdi sanatın yeni bir formu olarak kabul edilmektedir.

fotoğraf
{i} shot

That's the worst mug shot I've ever seen. - O şimdiye kadar gördüğüm en kötü vesikalık fotoğraf.

fotoğraf
photo

You're holding my hand in the photo. - Fotoğrafta elimi tutuyorsun.

In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog. - Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.

fotoğraf
(Fotoğrafçılık) duty
fotoğraf
(Fotoğrafçılık) print

Some photos were printed in black and white. - Bazı fotoğraflar siyah-beyaz basıldı.

fotoğraf
snap

She showed me the snaps which she had taken during her journey. - Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.

Tom took a few snapshots. - Tom birkaç enstantane fotoğraf çekti.

fotoğraf
picture

Can I take pictures here? - Burada fotoğraf çekebilir miyim?

He likes taking pictures. - Fotoğraf çekmeyi seviyor.

fotoğraf
photography

Photography is writing with light. - Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.

You should take photography lessons in order to be a photographer. - Fotoğrafçı olmak için fotoğrafçılık dersleri alman gerekir.

fotoğraf
photograph, picture, photo
fotoğraf
bath
fotoğraf
still
sanırım bazı fotoğraflar karanlık çıkmış
I think some of these photos are underexposed
Türkçe - Türkçe

fotoğraflar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Fotoğraf
resim

O resimlerle oynanmış. - O fotoğraflar tahrif edilmiş.

fotoğraf
Bu yöntemle tespit edilerek çoğaltılan resim
fotoğraf
Bu yöntemle tespit edilerek çoğaltılan resim: "Bir de yadigâr olmak üzere fotoğraf bıraktı."- Ö. Seyfettin
fotoğraf
Görüntüyü, ışığa karşı duyarlıklı cam, kâğıt vb. bir yüzey üzerinde özel makine ile tespit etme yöntemi
fotoğraf
Görüntüyü, ışığa karşı duyarlıklı (cam, kâğıt gibi) bir yüzey üzerinde özel makine ile tespit etme yöntemi
fotoğraflar