Yabancılarla alay etme.
- Don't make fun of foreigners.
Ben bir yabancı olduğum için, şakayı anlayamadım.
- Being a foreigner, I couldn't catch on to the joke.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
- He has experience of foreign travel.
Bu senin ilk yurt dışı seyahatin mi?
- Is this your first foreign trip?
Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been to a foreign country?
Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been to a foreign country?
Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
- The government was obliged to make changes in its foreign policy.
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Yabancılar beni şaşırtır.
- Foreigners astound me.
the constant threat of spontaneous outbreaks of singing on Centre Court by pop has-beens and the occasional ungentlemanly antics of Johnny Foreigner.
foreign body.
My bank charges me $2.50 every time I use a foreign ATM.