Onu alması için Tom'u zorlamak zorunda kaldım.
- I had to force Tom to take it.
Onu yapması için Tom'u zorlayamayız.
- We can't force Tom to do that.
Tom'u istifaya zorlayamayız.
- We can't force Tom to resign.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.
Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to do that.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.
Çocuğu yemesi için zorlama.
- Don't force the child to eat.
Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.
- Hoover withdrew American forces from Nicaragua.
Amerikan kuvvetleri geri çekildi.
- American forces were withdrawn.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.
- The Japanese military forces seemed too strong to stop.
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
- She forced him to eat his vegetables.
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
- Public pressure forced the army to act.
Birlik, düşmanın saldırılarına karşı cesurca direndi.
- The force held out bravely against their enemy's attacks.
Birliklerimiz şehri ele geçirdi.
- Our forces occupied the city.
Onlar geri yürürlükte olacak.
- They will be back in force.
Yasa artık yürürlükte değil.
- The law is no longer in force.
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
Çocuğu yemesi için zorlama.
- Don't force the child to eat.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.
Ordu onu istifa etmeye zorladı.
- The army forced him to resign.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
- In the end, the Germans were forced to withdraw.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
- Rebel forces prepared to fight.
Jülyen takvimi Rusya'da geçerliydi.
- The Julian calendar was in force in Russia.
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.
- My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.
İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.
- The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.
Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.
- Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles.
He hath murthered that mylde withoute ony mercy – he forced hir by fylth of hymself, and so aftir slytte hir unto the navyll.
show of force.