Röportajın nasıl gitti?
- How did your interview go?
İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Havaalanı ne kadar uzak?
- How far away is the airport?
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Tom nasıl dans edileceğini öğrenmenin zamanı olduğuna karar verdi.
- Tom decided it was time to learn how to dance.
Tom Mary'nin ona nasıl davrandığını unutamıyor.
- Tom can't get over how Mary treated him.
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
- How do you know that Tom isn't a native speaker?
Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- How did you know we were here?
Bunu yapmanı istediğimiz yöntem bu.
- That's how we want you to do it.
Bunun çalışma yöntemi bu değil.
- That's not how it works.
Onu yapma tarzın bu değil.
- That's not how you do it.
Profesyonellerin bunu yapma tarzı budur.
- That's how the pros do it.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
- I handled the problem the only way I knew how.
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.