Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Bunun için tüm sorumluluğu kabul edeceğim.
- I will accept full responsibility for this.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Bu benim için çok zordu.
- It's too hard for me.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
run for it.