Karısı onu muhabirlerden sakladı.
- His wife screened him from reporters.
Bir muhabir, onun azgın bir bulldog köpeğine benzediğini söyledi.
- One reporter said he looked like a fierce bulldog.
Birçok gazete muhabiri duruşmaya katıldı.
- Many newspaper reporters attended the trial.
İyi bir gazete muhabiri herhangi bir kaynaktan öğrendiklerinden, hatta küçük kuş ona öyle söyledi türü kaynaktan bile yararlanır.
- A good newspaper reporter takes advantage of what he learns from any source, even the little bird told him so type of source.
Dan başarılı bir haberci oldu.
- Dan became a successful reporter.
... I think that if traditional media and newspapers are in ...
... And newspapers, which are the heart of, I think, democracy, ...