Bir müddet yürüyerek göle geldik.
- Having walked for some time, we came to the lake.
Peter bir süre için yeni bir daire bulmak için çalışıyor.
- Peter has been trying to find a new apartment for some time.
Ben bir süre için izin istedim.
- I asked for some time off.
... government has treated its people. Uh, for some time now, of course, there have been ...