for me

listen to the pronunciation of for me
İngilizce - Türkçe
bana
bana gelince
Benim için

Bu benim için çok zordu. - This is too difficult for me.

Bu benim için çok zordu. - This is very difficult for me.

for us
bizim için
for this
bunun için

Bunun için çok yaşlanıyorum - I'm getting too old for this.

Bunun için onu ne kadar övsek azdır. - We cannot praise him highly enough for this.

for us
açımızdan
for us
bizim açımızdan
for you
sana

Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur. - My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.

Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum. - First of all, I would like to thank you for your hospitality.

for you
size

Karar vermek size kalmış. - That's for you to decide.

Yardımınız için size çok minnettarım. - I'm very grateful to you for your help.

for you
senin adına
for you
senin için

Senin için akşam yemeği pişireyim mi? - Shall I cook dinner for you?

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

forme
(Tıp) biçim

Kendilerini bir daire halinde biçimlendirdiler. - They formed themselves into a circle.

forme
(Tıp) şekil
for them
onlar için
forme
forma
for him
Onun için

Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz. - We are giving a farewell party for him tonight.

Bay White onun için mahkemeye çıktı. - Mr White appeared for him in court.

for this
buna gelince as
forme
(isim) forma (yazı)
forme
{i} forma (yazı)
for me

    Türkçe nasıl söylenir

    fôr mi

    Telaffuz

    /ˈfôr ˈmē/ /ˈfɔːr ˈmiː/

    Etimoloji

    [ f&r, (')for, Southern a ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English; akin to Latin per through, prae before, pro before, for, ahead, Greek pro, Old English faran to go; more at FARE.