for all time, for all eternity; for an infinite amount of time

listen to the pronunciation of for all time, for all eternity; for an infinite amount of time
İngilizce - Türkçe

for all time, for all eternity; for an infinite amount of time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Seni ebediyen seveceğim. - I'll love you forever.

Ebediyen mutlu olacağını umuyorum. - I hope you'll be happy forever.

forever
sonsuza kadar

O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü. - He had returned to England forever.

Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı. - Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.

forever
daima

Tom daima kilitlenmeli. - Tom should be locked up forever.

İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı. - A good book is the best of friends, the same today and forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor. - Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
İngilizce - İngilizce
forever

I shall love you forever.

for all time, for all eternity; for an infinite amount of time