O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
- That's not a very nicely asked question.
Leyla güzel bir şekilde giyindi.
- Layla dressed nicely.
Havanın güzel olacağını umuyorum.
- I hope it will be nice.
Ne güzel bir sürpriz!
- What a nice surprise!
Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.
- One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
- He is very nice. He never speaks ill of others.
Kavun, tatlı kokuyor ve tadı çok güzel.
- The melon smells sweet and tastes very nice.
Leyla çok hoş tatlı bir kadındı.
- Layla was a very nice sweet woman.
Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.
- Our Japanese teacher is very nice to us.
Tom'un çok kibar olduğunu hatırlamıyorum.
- I don't remember Tom being so nice.
Şu odadaki masa çok iyi.
- The table in that room is very nice.
O gerçekten iyi bir kız.
- She's a really nice girl.
Bana böylesine güzel bir hediye gönderdiğiniz için çok naziksiniz.
- It is very kind of you to send me such a nice present.
Bana güzel bir hediye verdiğiniz için çok naziktiniz.
- It was very kind of you to give me a nice gift.
Bunlar iki hoş resimdir.
- These are two nice pictures.
Romada hoş bir zaman geçiriyoruz.
- We are having a nice time in Rome.