Tom tahıl bulamacı kutusunu dolaptan çıkardı ve kendisine bir kase dolusu koydu.
- Tom got a box of cereal out of the cupboard and poured himself a bowlful.
Tom tam taneli tahıl tercih eder.
- Tom prefers whole-grain cereals.
Mısır gevreğimi yemeden güne başlayamam.
- I can't start the day without my morning cereal.
Tom genellikle kahvaltı için bir kase mısır gevreği yer.
- Tom usually eats a bowl of cereal for breakfast.
Tom kahvaltılık gevrek yiyor.
- Tom is eating cereal.
Biraz kahvaltılık gevrek ve portakal suyu alacağım.
- I'll have some cereal and orange juice.
O tam tahıllı hububatı tercih eder.
- She prefers whole-grain cereals.
Tom genellikle mutfak masasında oturur ve sabah gazetesini okurken hububat yer.
- Tom usually sits at the kitchen table and eats cereal while reading the morning paper.
O tam tahıllı hububatı tercih eder.
- She prefers whole-grain cereals.
Biz tam tahıllı gevrekleri tercih ediyoruz.
- We prefer whole-grain cereals.
Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler.
- Farmers sow grain seeds in spring.