Acele etmeyin, arkadaşlar.
- Take your time, folks.
Tom'un arkadaşları nerede?
- Where are Tom's folks?
Senin ev halkı nerede yaşıyor?
- Where do your folks live?
Size yardım edebilir miyim millet?
- Can I help you folks?
Orada bekleyin, millet.
- Hang in there, folks.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Bu gece şimdiden üç tane halk şarkısı söyledim.
- I've already sung three folks songs tonight.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz.
- We're going to my folks for Christmas this year.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Afrika folklorü çok ilginçtir.
- African folklore is very interesting.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Size yardım edebilir miyim millet?
- Can I help you folks?
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
Lots of folks like to travel during the holidays.
My folks visit us at Christmas.
Take my life, … please, Colombo continued, a wry smile creasing his face. (Apparently he was a fan of Henny Youngman.) Badaboom! But, seriously, folks, I learn long ago, during my life, that justice, she does not exist. ..
... country great, and to say to folks who you've elected -- say ...
... but it's scariest for folks who are nearing retirement and may ...