Nakit akışı sorunumuz var.
- We have a cash flow problem.
Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
- Try to check the flow of water by turning the valve.
Nehir denize doğru akmaktadır.
- The river flows down to the sea.
Nehir göle akmaktadır.
- The river flows into the lake.
Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.
- If you want to get something in life, you should go against the flow.
Bu nehir yüzmek için çok akıntılı.
- This river flows too fast to swim in.
Bu nehir yüzmek için çok akıntılı.
- This river flows too fast to swim in.
Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.
- The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.
Çiçekler hakkında daha fazla öğrenmek istiyordu.
- He wanted to know more about the flowers.
Bahçem çok renkli, çünkü içine çok fazla çiçek diktim.
- My garden is very colourful, because I planted a lot of flowers in it.
Nehir göle akmaktadır.
- The river flows into the lake.
Nehir denize doğru akmaktadır.
- The river flows down to the sea.
Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.
- The Humboldt current is a cold ocean current that flows north along the west coast of South America.
Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.
- If you want to get something in life, you should go against the flow.
Bu çiçekler Hollanda’dan geliyor.
- These flowers come from Holland.
O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
- He came bearing a large bunch of flowers.
Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.
- Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.
Turn on the valve and make sure you have sufficient flow.
The writing is grammatically correct, but it just doesn't flow.
... The first one is the enormous amount of content that flowed ...
... thanks if you think industry flowed over the site ...