flow (of water, electricity, etc.); process; tendency; direction

listen to the pronunciation of flow (of water, electricity, etc.); process; tendency; direction
İngilizce - Türkçe

flow (of water, electricity, etc.); process; tendency; direction teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

current
(Askeri) YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ
current
(Elektrik, Elektronik) elektrik cereyanı
current
şu anki

Şu anki pozisyonumdan memnunum. - I am content with my current position.

Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum. - I want to quit my current job.

current
kullanılan
current
güncel

Gama ışını patlamalarının olası nedenleri hakkında birkaç güncel teori vardır. - There are several current theories about the possible causes of gamma-ray bursts.

Tom raporu güncel bir web sitesinde buldu. - Tom found the report on a current website.

current
bugünkü
current
geçerli

Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir. - If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

current
yaygın

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
cari
current
{s} şimdiki

Saakaşvili iktidara geldiğinde Gürcistan'ın şimdiki milli marşı, 2004 yılında kabul edildi. - The current national anthem of Georgia was accepted in 2004, when Saakashvili came to power.

Şimdiki kız arkadaşımı cimnastik salonunda tanıdım. - I got to know my current girlfriend at the gym.

current
akım

Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir. - An electric current can generate magnetism.

Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım. - Let us try to swim against the current.

current
içinde bulunulan an dilimi, akım (elektrik), akıntı (su, nehir...)
current
tutulan
current
şimdiki zamana ait
current
current expenses günlük masraflar
current
(isim) akım, akıntı, cereyan; eğilim
current
current history bugünün tarihi
current
revaçta olan
İngilizce - İngilizce
{i} current
flow (of water, electricity, etc.); process; tendency; direction