Şu tavşan benim turpları alıp kaçıyor.
- That rabbit's getting away with my radishes!
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
- Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
- He runs with the hare and hunts with the hounds.
Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
- A hare raced with a tortoise.