Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.
- He had no choice but to run away.
Sizinle kaçmak istedim.
- I wanted to run away with you.
Neden kaçmaya çalıştın?
- Why did you try to run away?
Birinin kaçtığını gördün mü?
- Did you see anyone run away?