fit, suitable, qualified, sufficient

listen to the pronunciation of fit, suitable, qualified, sufficient
İngilizce - Türkçe

fit, suitable, qualified, sufficient teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

competent
{s} ehil
competent
işin ehli

Tom işin ehli görünüyordu. - Tom seemed competent.

Sanırım o işin ehli biridir. - I think he's a competent person.

competent
yetkili

Bana çok yetkili bir kişi olduğun söylendi. - I've been told that you're a very competent person.

Onların yetkili bir kişi olduğunu düşünüyorum. - I think they are a competent person.

competent
{s} yeterli
competent
{s} yeterli, ehil; yetenekli; işin üstesinden gelebilen
competent
(Jeoloji) sağlam
competent
(Jeoloji) dayanımlı
competent
işi bilen
competent
erbab
competent
iktidarlı
competent
çok iyi
competent
usta

Biz son derece ustayız. - We are extremely competent.

competent
becerili
competent
yetenekli

Tom oldukça yetenekli. - Tom is quite competent.

Sanırım o yeteneklidir. - I think he's competent.

competent
işinin ehli olan
competent
{s} yasal
competent
kabiliyetli
İngilizce - İngilizce
{a} competent
fit, suitable, qualified, sufficient