fish or a plane's landing gear or for protecting something as e

listen to the pronunciation of fish or a plane's landing gear or for protecting something as e
İngilizce - Türkçe

fish or a plane's landing gear or for protecting something as e teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

well
{f} fışkırmak
well
şey!

O, evliliğinde her şeyin iyi olmadığını ima etti. - He intimated that all is not well in his marriage.

Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım. - I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.

well
hokka
well
haklı olarak
well
boşluk
well
fışkırıp akmak
well
su kuyusu
well
yerinde

Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır. - The man is well-known all over the village.

O yerinde harcanmış paraydı. - That was money well spent.

well
{ü} öyleyse

Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım. - Well, then, if you want me to I'll do it.

Öyleyse siz de bu kursu takip etmeyi planlıyorsunuz. - So you're planning to follow this course as well!

well
iyice

O, Japonya tarihine iyice aşina oldu. - He got well acquainted with the history of Japan.

Ellerinizi iyice yıkayın - Wash your hands well.

well
elverişli
well
{ü} Pekâlâ!/Ya!/Hayret!/Olur şey değil!/Sahi!/Eh!/Haydi!
well
(Askeri) HAVA ÖNLEMESİNDE "BELİRTİLEN CİHAZLAR İYİ ÇALIŞIYOR " ANLAMINDA BİR KOD
well
sıhhatli
well
tamamen

Sanırım söylemek istediğim bir şeyi neredeyse tamamen söylemek için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşabilirim. - I think I can speak French well enough to say pretty much anything I want to say.

Tamamen NTT'ye ait şirket, iyi kazanıyor. - The company, wholly owned by NTT, is doing well.

well
z. (bet.ter, best)
well
{s} iyi durumda

Tom hâlâ iyi durumda. - Tom is still doing well.

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda. - He has been well off since he started this job.

well
sıhhatça iyi
well
{i} kuyu: artesian well artezyen kuyusu, artezyen. oil well petrol kuyusu
well
{ü} peki

Peki, beni ikna ettiniz. - Well, you've convinced me.

Peki, hangi sporları seversin? - Well, what sports do you like?

İngilizce - İngilizce
well
fish or a plane's landing gear or for protecting something as e

    Heceleme

    fish or a plane's land·ing gear or for pro·tect·ing some·thing as e

    Türkçe nasıl söylenir

    fîş ır ı pleynz ländîng gîr ır fôr prıtektîng sʌmthîng äz i

    Telaffuz

    /ˈfəsʜ ər ə ˈplānz ˈlandəɴɢ ˈgər ər ˈfôr prəˈtektəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈaz ˈē/ /ˈfɪʃ ɜr ə ˈpleɪnz ˈlændɪŋ ˈɡɪr ɜr ˈfɔːr prəˈtɛktɪŋ ˈsʌmθɪŋ ˈæz ˈiː/